7 Mayıs 2011 Cumartesi

Still Walking (Aruitemo Aruitemo)

Japon sinemasının bir klasiği olmayı hak eden, izlerken kendimi, ruhumu, duygularımı dinlendirebildiğim harika bir film. Filmin konusu yok, bence. Bir ailenin öylesine bir gününü anlatıyor. Hiçbir olay yaşanmıyor, iyi ya da kötü herhangi bir sürpriz yok. Kardeşlerden birinin ölümünden sonra bir anma gününde bir araya gelen anne, baba, iki kardeş ve onların eşleriyle çocukları; yazın en sıcak günlerinde beraber vakit geçiriyorlar. Bu kadar film. Neden harika; çünkü filmde hiçbir çekici unsur olmamasına rağmen hiç sıkmıyor. İzleyici olarak siz de onlarla beraber yaşıyormuşsunuz gibi bir his veriyor ve oturup o insanların hayatına tanıklık ediyorsunuz. Film bu haliyle bile merak uyandırabiliyor. Birçok insanın sıkıcı bulabileceğini biliyorum ama bence Asya kültürüne merak ve hayranlık duyan bizim gibi insanlar için onları daha yakından tanımak, yaşantılarına tanıklık etmek adına izlenebilecek çok iyi bir film. Mekan olarak geleneksel bir Japon evi seçilmiş diyebilirim, evdeki eşyalar sizi içine çekip sanki yıllardır orada yaşıyormuşsunuz hissi uyandırıyor. Evdeki yaşanmışlık sizi de kendi içine alıp oraya, tam o noktaya götürüyor. Seçilen aile ise neredeyse bildiğimiz, hep şahit olduğumuz türden bir ilişkiye sahip. Pek konuşmayan (hatta hiç konuşmayan) bir baba, sürekli bir şeylerle meşgul olan, yemek hazırlayan, misafirlerini mutlu etmeye çalışan bir anne, babalarından çekinen çocuklar... Bu bizim bildiğimiz türden aile kavramına oldukça yakın. İşte bu filmi harika yapan bu kadar gerçek olması. Bizden gibi, bizim evimiz, bizim hikayemiz gibi. Buna bir de Japon insanının o heyecan verici geleneksel hayat tarzı eklenince doğal olarak film harika oluyor. Sonuç olarak izleyip "bu ne ya?" dememek için baştan söyledim, bunlarla ilgilenmiyorsanız filmde sizi çekecek herhangi bir şey yok. Ama ben severek izledim.

Hiç yorum yok: