4 Mayıs 2011 Çarşamba

Kapında biri var!

Tam kapının arkasında, seni bekleyen ama senden habersiz biri var. Senin onu beklediğin gibi o da seni bekliyor. Hiç görmedi seni, hiç de tanımıyor, hakkında tek kelime bile bilmiyor ama seni bekliyor.
Onu hissediyorsun hatta soluğunu duyabiliyorsun. Kapının tam önünde elin kapının kolunda delicesine açmak isterken açmamaya yemin etmiş gibi kararlısın, öylece duruyorsun. Bir yandan seni sonsuza kadar beklemesini diliyorsun bir yandan bir an önce pes edip gitmesini istiyorsun.
Tam kapının arkasında, adını bilmediğin, yüzünü görmediğin, sesini duymadığın biri var, seni bekleyen ama senden habersiz biri. Tek istediği şey sensin, senin tek istediğin şeyin o olduğu gibi. Her şeyi isteyen ama hiçbir şeyi olmayan insanlar gibisin. Çok yakınsın ona, aynı rüyayı görecek kadar, aynı hayali kuracak kadar. Ama kapıyı açman lazım onun ruhuna dokunabilmek için.
Tam kapının arkasında, hayata senin gibi bakan, senin gibi gülen, senin gibi ağlayan biri var, seni bekleyen ama senden haberi olmayan biri. Habersizce gelen ılık bahar yağmurları gibi, gelmiş kapına. Kapıyı açmasan da aranızdaki duvarı yıkabilmeni istiyor. Onu öylece kabullenip, sorgulamadan içeri almanı, kendini ona bırakmanı istiyor. Senin kendini ona bırakmak istediğin gibi.
Tam kapının arkasında, sana senin gibi dokunabilen, gözyaşların akmasa da ağladığını fark eden, sana bakarken kendini her şeyden arınmış hissetmeni sağlayan biri var, seni bekleyen ama senden haberi olmayan biri. Güneş doğdu diye kaybolan yıldızlar gibi, yıldızların arasında kaybolan güneş gibi. Ezelden beri seninleymiş ama sonsuza kadar seninle olamayacakmış gibi. Bu dünyada hiç var olmamışsın gibi, dünya seninle var olmuş gibi.
Tam kapının arkasında, seni tanıyan, seni anlayan, seni seven, seni özleyen biri var, seni bekleyen ama senden haberi olmayan biri. Senin dünyadan haberin olmadığı gibi!

2 yorum:

suflör dedi ki...

ama... ama... ama bu çok güzel olmuş ki

Porthos dedi ki...

bence de güzel oldu! aniden çıktı, hiç hesaplamadan...